Suudi Arabistan devam eden 6’ıncı Gelecek Yatırım Girişimi Konferansı’nda bugünkü oturumunda konudan uzaklaşarak ikili meseleler üzerinden Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan alan açıklamalar yapan Yunan Bakan’a Hazine Maliye Bakanı Nureddin Nebati, tepki gösterdi.
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ta gerçekleştirilen 6’ıncı Gelecek Yatırım Girişimi Konferansı’na 6 binden fazla uluslararası delege delege katıldı. Dün akşam ‘İnsanlığa Yatırım’ temasıyla düzenlenen konferansta söz alan Yunanistan Kalkınma ve Yatırım Bakanı Adonis Georgiadis, konunun dışına çıkarak Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan açıklamalar yaptı. Katılımcıların yatırım ve iş birliği alanlarında görüş belirttiği sırada söz alan Yunan Bakan Georgiadis, konunun dışına çıkarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan’ın egemenliğini sorgulamakta ısrar ettiği takdirde Yunanistan’ın kendini savunacağını ifade etti.
Bugünkü oturumda söz alan Hazine Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Yunan Bakanın zirvedeki atmosfere zıt bir şekilde ikili meseleler üzerinden Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldığını belirterek tepki gösterdi. İkili meselelerin bu platforma getirilmesinin öncelikle ev sahibine, sonra da konferansa katılan tüm katılımcılara saygısızlık olduğunu belirten Bakan Nebati, Yunanistan’ın bu komplekslerinden kendini kurtarması gerektiğini söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Avrupalı olduğu kadar Asyalı yükselen bir güç olan Türkiye’nin merkezi konumunun, her iki coğrafya ile ilişkilerinde geniş bir alanda iş birliği imkanları sunduğunu belirterek, yatırımcılara “Bu imkanlardan faydalanacağınıza ve fırsatları değerlendireceğinize inanıyorum.” ifadesini kullandı.
Bakan Nebati, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen 6’ncı Gelecek Yatırım Girişimi Konferansı’na katıldı.
Nebati, burada yaptığı konuşmada, küresel ekonomik büyüme yavaşlarken, enflasyonun tarihi yüksek seviyelerde seyrettiğini söyledi. Finansal koşulların sıkılaştığını ve emtia fiyatlarındaki yukarı yönlü baskının devam ettiğini dile getiren Nebati, son dönemde küresel büyümeye ilişkin beklentilerin sürekli aşağı yönlü güncellendiğini bildirdi. Nebati, petrol ve doğal gaz arzında yaşanan sıkıntıların enerji fiyatlarını yukarı yönlü etkilediğini, artan enerji fiyatlarının küresel düzeyde hane halkının satın alma gücünü azalttığını, Avrupa’da birçok şirketin üretimini azaltmasına ya da tamamen durdurmasına yol açtığını anlattı.
Dünyada merkez bankalarının yüksek enflasyonla mücadele için faizleri artırmasının talepte gerilemeye yol açarken resesyon olasılığının da artmaya devam ettiğini vurgulayan Nebati, küresel düzeyde borçlanma faizlerinde oluşan artışın, ülkelerin kamu borcunun finansmanını da zorlaştırdığını dile getirdi.
Nebati, dünyanın içinden geçtiği bu çoklu sınamalarla mevcut dengelerin sarsıldığı hızlı bir değişim sürecinin yaşandığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Böyle zorlu bir dönemde Avrasya ekonomilerinin rolü önemli olacaktır. 2050 projeksiyonlarına göre sadece Asya ekonomisinin küresel ekonominin yarısını, Avrupa’yı da dahil ettiğimizde küresel ekonominin yüzde 70’ini Avrasya ekonomilerinin oluşturması bekleniyor. Ülke olarak işte bu değişimlerin tam kalbinde konumlandık. Türkiye, Asya bölgesinde ikili ve çok taraflı birçok organizasyonun içinde yer alırken böylece ekonomik olarak varlığını güçlendiren Avrasya ülkeleriyle birlikte büyüyor. Ukrayna-Rusya savaşında Türkiye, açtığı tahıl koridoru ile küresel gıda krizine çözüm üretti, ayrıca iki ülke vatandaşlarına güvenli barınma imkanı sağlayarak insani bir krizin önüne geçti. Türkiye, diğer Avrasya ülkeleri ile birlikte Rusya ile Avrupa arasında enerji güvenliğini sağlayabilecek kilit ülkelerden biri konumunda.”
Bakan Nebati, Türkiye’nin, 4 saatlik uçuş mesafesiyle 1,3 milyarlık nüfusa ve 26 trilyon dolarlık bir pazara erişim imkanına sahip olduğunu hatırlatarak, bu stratejik konumu, geniş üretim imkanları ve modern lojistik altyapısıyla donatarak, Türkiye’nin küresel ticaret rotalarının merkezinde yer aldığını kaydetti.
Bugün Türkiye’nin 31 milyon kişilik iş gücüyle Avrupa’nın üçüncü en büyük iş gücü havuzuna sahip olduğunu belirten Nebati, “Güçlü ve esnek sanayi altyapımız, nitelikli iş gücümüz ve rekabetçi AR-GE ekosistemimizle değişen küresel tedarik zincirine uyum sağlıyoruz. Öte yandan, son 20 yıldır yapılan altyapı yatırımları sayesinde yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı önceleyen Türkiye Ekonomi Modeli’mizin ülkemizde uygulanmasına zemin hazırladık. Böylece, büyümemizi güçlü ve dengeli bir şekilde sürdürüyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’nin 2022 yılının ilk yarısında yüzde 7,5 büyüme kaydettiğini vurgulayan Nebati, şu değerlendirmede bulundu:
“Son 20 yılda yaklaşık 250 milyar dolar yabancı yatırım çeken bir ülke konumuna geldik. 2002 yılında ülkemizde faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirket sayısı 5 bin seviyesindeyken 2022 itibarıyla 78 binin üzerine çıkmıştır. 2022 yılında Küresel İnovasyon Endeksi’nde bir önceki yıla göre 4 basamak daha yükselerek 37’nci sıraya çıktık. İstanbul, çeşitli çok uluslu şirketler için bölgesel bir merkez görevi görmektedir. Bunun yanı sıra bölgedeki en canlı start-up ekosistemine sahip ülkeyiz. Bu yılın ilk yarısında Türk oyun girişimlerine 333 milyon dolar yatırım yapıldı. Böylece oyun sektöründe Avrupa’da en çok yatırım alan ülke olarak İngiltere, Hollanda ve Almanya gibi ülkeleri geride bıraktık. Küresel ekonomik koşulların oldukça zorlu olduğu böyle bir ortamda, Hazine olarak bu yıl içinde 7,5 milyar dolarlık dış finansman sağladık. Bu ihraçlara yatırımcılardan gelen yoğun ilgi, ülkemiz ekonomisine duyulan güvenin bir göstergesi olması açısından çok önemli.”
Nebati, yerli ve yabancı yatırımcılara eşit muamele ilkesi çerçevesinde kapsamlı bir yatırım teşvik programı uyguladıklarını ifade ederek, ülkedeki yenilenebilir enerji yatırımlarını ve desteklerini anlattı.
Gelecek yıl elektrikli yerli otomobil markası TOGG’un yollarda görüleceğini anımsatan Nebati, yeşil finansman ekosistemini oluşturmak amacıyla gerekli mevzuat altyapısını oluşturduklarını, Türkiye’yi 2053 net sıfır hedefine planlı bir şekilde ulaştırmak için emin adımlarla ilerlediklerini söyledi.
Bakan Nebati, Türkiye’nin Avrasya’daki merkezi rolünü güçlendirmek için gerekli girişimleri kararlılıkla uyguladıklarını ifade ederek, “Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor Girişimi’miz bölgesel refah ve küresel ticarete katkı vizyonumuzun en somut örneklerinden birisini teşkil etmekte. Avrupa’yı Güney Kafkasya, Hazar Denizi ve Orta Asya ülkeleri üzerinden Çin’e bağlayan bu önemli koridorun hayata geçirilmesi uzun yıllar sürdürülen yoğun çabaların somut bir sonucudur. Bu girişimimizin, sadece Türkiye’yi Orta Asya ile yaklaştırmakla kalmayıp tüm Avrasya coğrafyasının refah ve istikrarına önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Zira küresel salgın ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle uygulamaya konulan yaptırımlar neticesinde bazı taşımacılık koridorları kesintiye uğradı. Orta Koridor’un stratejik önemi daha da belirgin hale gelmiştir.” dedi.
Nebati, 2019 yılında Yeniden Asya Girişimi’ni başlattıklarına dikkati çekerek, böylece Asya’daki gelişmelerin ortaya çıkardığı fırsatlardan ve iş birliği potansiyelinden faydalanmayı ve ortak refaha katkıda bulunmayı amaçladıklarını bildirdi.
Özellikle, ticaret ve yatırımlar, altyapı projeleri, ulaştırma, enerji sektörlerinde iş birliği potansiyelinin hayata geçirilmesinin ikili ve bölgesel kazanımları olacağına inandıklarını dile getiren Nebati, öte yandan Türkiye-AB iş birliğini daha da güçlendirmeyi ve Türkiye’nin katılım sürecini ilerletmeyi hedeflediğini bildirdi.
Konferansta “Investing in Humanity” temasıyla toplandıklarını belirten Nebati, şunları kaydetti:
“Dünkü açılışta gelecek nesli temsil eden çocukların “We are the world” şarkısıyla başladık. Binlerce kişi burada yatırımı, iş birliğini konuşmaya geldik ancak dün Yunan Bakan’ın buradaki atmosferin tam zıttı bir şekilde ikili konular üzerinden ülkemize ve Sayın Cumhurbaşkanımıza ağır ithamlarda bulunduğunu öğrendik. İkili meselenin bu değerli platforma getirilmesi öncelikle ev sahibine, sonra buradaki tüm katılımcılara saygısızlıktır. Yunanistan bu komplekslerinden kendini kurtarmalı. Sözlerime son verirken, bu değerli etkinlik kapsamında yapılan görüşmeler ve oturumların, yatırımların ve ekonomik ilişkilerimizin güçlenmesine ve hızlanmasına önemli katkı sağlamasını diliyorum. Bu oturumun başlığı ‘Avrasya Yüzyılı mı?’. Evet ama aynı zamanda bu yüzyıl ‘Türkiye Yüzyılı’ olacak.”